Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti (3) Açıklama
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti, “Piyasa mekanizmalarının işlerliğini artırmak ve makro finansal istikrarı güçlendirmek amacıyla mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeve sadeleştirilecek. Sadeleştirme süreci devam edecek” kademeli olmak.” söylendi.
Para Politikası Kurulu’nun 20 Temmuz tarihli toplantı özeti yayımlandı.
Özetle, ihtiyaç kredisi büyümesinin son PPK döneminden bu yana yavaşlamaya devam ettiği kaydedildi.
Tüketici kredilerindeki artış oranının 16 Haziran’dan bu yana yüzde 2,9 olduğu bildirildiği özette, “Kredi büyümesine dayalı güvenlik tesisinin kapsamının genişlemesi bu gelişmede etkili olmuştur. Öte yandan, kredi kartlarındaki büyüme yıllık artış oranı yüzde 175’tir. Korelak yüzde 4’ten artar. Yüzde, yüzde 186.8’e düştü. kelimeler kullanıldı.
Özetle, bir önceki PPK döneminde düzenleme öncesine göre 749 baz puan artarak yüzde 41,7’ye yükselen ortalama ihtiyaç kredisi (KMH hariç) faiz oranları, son PPK döneminde 644 baz puan artarak yüzde 48,1 oldu ve aynı dönemde konut kredisi faizleri ile taşıt kredisi faizlerinde artış yaşandı. Seviyelerin sırasıyla yüzde 21,8 ve yüzde 34’ten yüzde 32,6 ve yüzde 41,3’e yükseldiği bildirildi.
Özetle, Türk lirası ticari kredi faiz oranlarının siyasi faiz oranındaki artışla birlikte 1.054 baz puan artarak yüzde 25,2 olarak gerçekleştiği kaydedildi. Politika faizi ile TL mevduat faizleri arasındaki farkın önemli ölçüde azaldığı vurgulanırken, bu gelişmede en değerli rolün mikro ekonomide sadeleşme sürecinin ilk adımı olan menkul kıymet kuruluşu uygulamasının düzenlenmesinin oynadığı vurgulandı. ve makroihtiyati çerçeve.
“Haziran ayından bu yana toplam 1,42 milyar dolarlık net portföy girişi gerçekleşti”
Özetle, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerdeki artışın sürmesi ve turizm gelirleri bazında cari işlemler hesabındaki dengelenmenin fiyat istikrarına güçlü katkı sağlayacağı belirtilmektedir. desteklendiği bildirildi.
Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023’te 703 baz puanla zirve seviyesine ulaşan Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS), bir önceki PPK transferinde 493 baz puana, 19 Temmuz 2023’te ise 457 baz puana gerilediği hatırlatılan özette, Örnek olarak Türk lirasının 1 aylık ve 12 aylık kur oynaklığı 25,2’den 33,8’e geriledi. önceki PPK transferlerindeki puanlar sırasıyla 23,6 ve 30,3 puana yükselirken, Haziran ayı itibarıyla risk primi ve kur oynaklığındaki düşüşler 0,09 milyar ABD doları arttı. 1,33 milyar doları DİBS piyasasına, 1,33 milyar doları borsaya olmak üzere toplamda 1,42 milyar dolarlık net portföy girişinin eşlik ettiği kaydedildi.
Özette, TCMB’nin uluslararası rezervlerinin Haziran ayından itibaren güçlü bir yükseliş eğilimine girdiği vurgulanırken, TCMB’nin 2022 sonunda 128,8 milyar dolar olan brüt uluslararası rezervlerinin 98,5 milyar dolara gerilediği belirtildi. 2022 sonu prestijiyle Mayıs sonunda 14 Temmuz prestijiyle 113,1 milyar dolara yükseldi.
“Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma sürecinin devam etmesi bekleniyor.”
Özetle, politika faizinin orta vadede enflasyonun ana eğilimini azaltacak ve enflasyonu yüzde 5 hedefine ulaştıracak finansal ve finansal koşulları sağlayacak biçimde belirleneceği ifade edildi:
Kurul, enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler dikkate alınarak para politikası çerçevesinin yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşma kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğini değerlendirdi. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrar ve özellikle makroekonomik istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere dikkat çekildi. Kurul, bu doğrultuda gerektiğinde gerekli adımları atmış olup, “Enflasyon görünümünde net bir iyileşme sağlanana kadar finansal sıkılaştırma sürecinin devam etmesi beklenmektedir.”
Özetle Kurul, enflasyondaki düşüşün bir an önce sağlanması, enflasyon bekleyişlerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması amacıyla başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin devam ettirilmesine ve bu kapsamda bir hafta vadeli politika faizinin yükseltilmesine karar vermiştir. repo ihaleleri yüzde 15’ten yüzde 17’ye düşürüldü. .5 seviyesine çıkarıldığı hatırlatıldı.
Özetle, enflasyon görünümünün mali sıkılaştırmaya yönelik adımların sürekliliğini gerektirdiği belirtiliyor. üzerindeki etkilerinin olduğu bildirildi.
“Sadeleştirme sürecinde atılan adımların hızı ve sırası etki analizi ile belirlenir”
TCMB PPK Toplantı Özeti’nde şu değerlendirmelere yer verildi:
“Kurul, makro finansal istikrarı desteklemek ve piyasa sistemlerinin işlerliğini artırmak için mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçevenin geliştirilmesi gerektiği yönündeki kararlılığını yinelemiştir. Bu doğrultuda, söz konusu çerçevede sadeleştirme politikasına devam edilmesine karar verilmiştir. Mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçeve, piyasa sistemlerinin işlevselliğini artıracak ve makro finansal işlevselliği iyileştirecek İstikrarı güçlendirmek için sadeleştirilecek Sadeleştirme süreci kademeli olarak devam edecek. TCMB tarafından yapılan düzenlemelerin söz konusu çerçevenin tüm bileşenlerine (enflasyon, faiz, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler) yönelik etki analizleri ve bunun finansal istikrara yansımaları, bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede Kurul, nakit sıkılaştırma sürecini desteklemek amacıyla seçici kredi ve niceliksel sıkılaştırma ile faiz artırımlarına ilişkin kararlar almıştır. Bu kararlarla, ana politika aracı olan politika faiz oranlarının nakit, finansal koşullar ve beklentiler üzerinde etkisi olurken, Türk lirası likiditesindeki ve tüketim talebindeki fazlalıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, bilgi odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”
Özetle, 2023 yılı başından bu yana ihtiyaç kredilerinde aylık bazda yüzde 9,8, kredi kartı ve taşıt kredisi kategorilerinde ise yüzde 9,1 artış yaşandığı belirtilirken, “Bireysel kredilerde yaşanan bu ivme ile birlikte, iç talebin hem doğrudan hem de cari istikrar yoluyla fiyat istikrarını bozduğu, sıkılaştırma kararları sonucunda iç talepteki dengelenme sürecinin destekleneceği öngörüldüğü belirtildi.
Özetle, kur gelişmeleri nedeniyle Döviz Korumalı Mevduat’ın kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme giren Türk lirası likiditenin yakından izlendiği belirtildi.
“Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizi çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır. Kantitatif sıkılaştırma kararı çerçevesinde piyasadaki fazla likiditenin sterilizasyonu planlanmaktadır. Döviz Korumalı Mevduat hesapları için Türk lirası zorunlu karşılık oranlarını yükselterek.”
Özette, enflasyon göstergelerinin ve enflasyonun ana eğiliminin yakından izleneceği belirtilirken, Kurul’un elindeki tüm araçları fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda kararlılıkla kullanmaya ve kararlarını öngörülebilir, bilgiye dayalı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edeceği belirtildi.
(Bitti)